Sosyal Doku Vakfı’mızın yönetici ve çalışanlarından bir heyetle iki ayrı programla Ankara ve Çankırı’yı kapsayan bir dizi programı yerinde izlemek için Nureddin Yıldız hocamızla birlikteydik.

İlk program 21 Mart tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. Programda Sosyal Doku Ankara Gönüllüleri bayan üniversite öğrencileri tarafından okunan Said Havva’nın “Allah Erinin Ahlak ve Kültürü” adlı kitabının tahlilini Nureddin Yıldız hocamızın katılımıyla gerçekleştirdik.

Ardından Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğrenci Konseyliği tarafından organize edilen Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde, “Hür Yürekli Genç” isimli konferans gerçekleştirildi. Nureddin Yıldız hocamız konferansta; “üstümüzde ki ceketi ihtiyaca göre değil modaya göre giydiğimiz sürece özgürlükten bahsedemeyiz, birlileri ne der diye yasayacaksınız en rahat evlerde bile mezarlıkta yaşar gibi yaşarsınız” şeklinde gençlere seslendi.

Ziyaretimizde Orta Doğu Teknik Üniversitesinde eğitim gören bay ve bayan öğrenciler ile ayrı ayrı bir araya geldik. Bayan öğrenciler ile “ İslam’da Kadın Erkek İlişkileri” üzerine soru cevaplı görüşme yaptık. Bay öğrenciler ile de     “ İslam’a Adanmış Mümin Genç ” başlıklı sohbette bulunan hocamız gençlere; “ İslam’da ihtilaflı olan konuları konuşmaktan kaçınmak,haramlardan uzak durmak ve mümin kimliğimizden taviz vermemek hususlarını” vurguladı.

Yine Orta Doğu Teknik Üniversitesinde eğitim gören Suriyeli ve Somalili  öğrenciler ile bir araya gelerek gençlerle hasbihal ettik.

Son olarak Sosyal Doku Ankara Gönüllüleri ile bir araya gelerek hasbihalde bulunduk.

İkinci program 4-5 Nisan tarihlerinde Çankırı ve Ankara’yı kapsayan iki günlük program şeklinde gerçekleştirildi.

İlk gün Ankara’da başlayan yoğun programımızda Enderûn Sevgi Dostluk ve Yardım Derneği’ndeki hanım ilim talebelerine bir konuşma gerçekleştiren hocamız, öncesinde hoca hanımlarla da buluştu ve medrese faaliyetleri hakkında bilgi alıp istişarede bulundu. Talebelerle ise ilmin neden önemli olduğu üzerine müzakere edildi.

Akşamüstü Çankırı’daki konferansa gitmek için yola çıkıldı ve şehirdeki ilk ziyaret, belediye yetkilileri ile Çankırı kültürünü besleyen el sanatları ve yöresel unsurların sergilendiği, eskiden de Buğday Pazarı Medresesi olarak kullanılan, aynı adlı caminin külliyesine yapıldı. Burada hocamız ayrıca, Kırıkkale’den gelen genç bir grupla ayaküstü muhabbet etti. Ardından heyet olarak, hocamızın 100. Yıl Kültür Merkezi’nde icra ettiği konferansına katıldık. Burada hocamız, gençlerin başka hiçbir şeyle değiştirilemeyecek kadar önemli kazançlarının ahlak olduğunu, ahlakın konuşulmak ve sloganlaştırılmaktan öte, yaşanması gerektiğini vurgulayan mesajlar verdi gençlere.

5 Nisan günü Ankara-Adalet ve Medeniyet Derneği’nde, lisans ve yüksek lisans öğrencisi hukukçu, iktisatçı ve siyaset bilimci üniversiteli gençlerden oluşan bir grupla beraberdik. Burada hocamız, ümmet olmanın vurgulandığı ve insanlığın aksi mümkün olmayacak biçimde, iki zıt yönlü bir ilerleyişle başladığını ve böylece devam edeceğini, iyilerin az ama daima etkili olması gerektiğini merkeze alan bir konuşma gerçekleştirdi.

Ardından İHH-Ankara şubesinin düzenlediği ve farklı kesimlerin katılımıyla Yeni Mahalle Gençlik Merkezi’ndeki konferansına katıldık Nureddin hocamızın. Hocamız buradaki temasında ise günümüzün en tehlikeli meselelerinden birinin kadınlar ve daha dar çerçevede Müslüman kadınlar üzerinden oluşturulmaya çalışıldığını, Allah dışında bir hak verenin, gerekli gördüğü zamanda hakkı tam zıt taraftakine vermeyi de uygun göreceğini ve bu yüzden yalnızca Allah’ın verdiğine razı olunarak rahata erilebileceği ana vurgusuyla kısa bir konferans verdi.

Akşam ise Ankara’nın kalbinde, Milli Türk Talebe Birliği, Birlik Vakfı ve Genç Müsiad’ın ortak organizasyonuyla, özellikle gençlerin yoğun katılımıyla “Biz Ümmetiz” başlıklı konferans gerçekleştirildi. Farklı teşekkülleri ve camialardan kitleleri bir araya getirerek de aslında başlığının verdiği mesajı pratikleştiren bu etkinlikte Nureddin hocamız, ümmet olmanın ve birlikteliğin gerçekleşmesinin dışındaki seçeneklerin felaket anlamına geldiğini söyledi.