Davetçi okulunda devam eden haftalık programın yanı sıra her hafta, farklı bir misafirimiz programa konuşmacı olarak katılarak, gençlere bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunuyorlar. Bu dönem karakter eğitimleri seminerlerinin ilk misafiri olan Yunus Torpil’den sonra ikinci misafirimiz Prof. Dr. Faruk Beşer hocamız oldu.

“Tebliğ ve Davetin Esasları”

Mus’ab Bin Umeyr Davetçi Okulu ve Genç Âlimler proje öğrencilerine tebliğ ve davetin esaslarını ve bu yolda katlanılması gereken meşakkatleri anlatan hocamız, kendilerinin davet ve tebliğ konusunda edinmiş olduğu tecrübelerini de gençlere aktardı.

Davet ve tebliğde “emri bil maruf ve nehyi anil münker”in önemine değinen hocamız; ‘Maruf’, İslâm’a ait olan şeylerdir. ‘Münker’ ise bunun aksine, bizden olmayan, İslam Ümmetine ait olmayan şeylerdir. Hayırlı ümmet olmak için de marufu emretmek, münkerden ise nehiy etmek gerekir.” Bunu yapabilmek için de, yani emir verebilme konumunda olmak için, emredenin emrettiği kişiye üstünlüğü olması gerektiğinin altını çizdi. Bu üstünlüğün aktarılan şeyle ilintili olması gerektiğini ifade ettiler.

En büyük esaslardan bir tanesinin Allahın rızası olduğunu vurgulayan Faruk Beşer hocamız, dili iyi kullanmanın ve çok okumanın da vazgeçilmez davetçi özellikleri olduğunu söyledi. Okumadan bilgi sahibi olunamayacağını ve okumayanların diğerlerinden farksız olacağı için aktarabilecek bir şeylerinin olamayacağını söyledi.

Okumadığınız zaman neler kaybettiğinizi, okuduğunuz zaman anlayacaksınız. Okumadığınızda da hiç bir şey anlamayacaksınız. Okumaya devam edin her okuma akılda kalmaz fakat her okuma bir iz, bir mana bırakır okuyucuda.

“Üstteki el, alttaki elden üstündür” hadisini zikreden hocamız, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu Hadisi sadece maddî açıdan okumamız yanlış olur. Duygu, bilgi, davet de insanlara aktarılan değerlerdir. Davet adamı, her zaman veren el konumundadır.”dedi.

Sözünü, “Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğüt ile davet et. Onlarla en güzel şekilde mücadele et” ayetini zikrederek, akla ve gönle birlikte hitap etmeliyiz, efendimiz(s.a.s) ‘’beyanın öylesi vardır ki sihirdir’’buyuruyor, bunun için hatip öyle güzel konuşmalı ki âdeta kelimelere dans ettirmeyi bilmelidir dedi. Akabinde davetçi, yaptığı çalışmaların karşılığını Allahtan beklemelidir diyerek konuşmasını sonlandırdı.

GENÇLİĞİN ABİSİ GENÇ DAVETÇİLERLE

Uzun yıllar gençlik çalışmalarında bulunan, özelliklede üniversiteli gençlerin ümmetin geleceği adına donanımlı gençler olarak yetişmelerinde büyük emekleri olan, gençlerin abisi Yunus Torpil’de Mus’ab Bin Umeyr Davetçi Okulu öğrencilerine yapmış olduğu çalışmalardan ve edinmiş olduğu tecrübelerinden bahsetti.

Gençlerin, ‘’Bugün geriye dönüp baktığınızda neleri yapmış, neleri yapmamış olmayı isterdiniz?’’ sorusuna; ‘’akademik çalışmalarımı da devam ettirmeyi ve en az 3,4 dil daha öğrenmiş olmayı isterdim ve çalışmalarımı sürdürürken elimdeki nimetleri yani işimi de ihmal etmemeyi isterdim’’ diyerek cevapladı.