“Gazâlî’yi Anlama” Kampı

İmam Gazâlî rahmetullahi aleyhin izinden giderek onun bize bıraktıkları ile ihya olabilmek adına Bolu Aladağ’daki tesisimizde “Gazâlî’yi Anlama Kampı” gerçekleştirildi. Toplamda sekiz gün süren kampımızda 73 kardeşimizle İmam Gazâli rahmetullahi aleyhin hayatı ve eserlerine dair birçok ders yapıldı.

Kardeşlerimizin her şeyden önce “Asırları konuşturan adam!” olarak tanıdıkları İmam Gazâlî, kamp boyunca üzerinden dokuz asır geçmiş olmasına rağmen izini sürmek adına inceleme ve çalışmalar yapılan kudve bir şahsiyet olarak katılımcılarımızın hafızalarına kazındı.

Gazâlî rahmetullahi aleyhin hayatı, yaşadığı dönem ve bakış açısı üzerinden bir anlayış seviyesinin yakalanması hedeflenen kampımızla beraber birçok tarihi olaya da vakıf olundu. “Gazâlî’yi Anlamaya Giriş”, “Gazâlî’nin Yaşadığı Dönem”, “Gazâlî’nin Hayatı” ve “Tarihte Üç Fırtınalı Dönem” gibi derslerle İmam Gazâlî’nin mücadele ettiği anlayış, o dönemde toplumun sosyolojik durumu ve Gazâlî’nin kullandığı yöntemler öğrenildi. Bu bilincin rehberliğinde günümüzün problemleri için çözüm yolları bulabilmek gayesiyle beyin fırtınası yapıldı.

Yaşadığı elli beş senelik kısa ömre belki de onlarca insana ait işleri sığdıran İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh, kardeşlerimize “Ben bu zamanın ilim adamı nasıl olurum?” sorusunun cevabını arattı, her bir katılımcımızın hayatında açılan yeni sayfalara ve yeni projelerin imarına vesile oldu.

İmam Gazâlî rahmetullahi aleyhin en muteber eseri olan İhyâ-u Ulûmi’d-Din, on ciltlik basımı üzerinden her gün yapılan “İhyâ’dan Notlar” dersleriyle baştan sona işlendi, notlar çıkarıldı ve yapılan “Grup Mütalaaları” ile de “ilim iki kişinin arasındadır” düsturu hayat buldu.

Gazâlî’nin İlim Anlayışı” dersleri ile İhyâ-u Ulûmi’d-Din’den “İlim Bölümü” her gün gruplar şeklinde okunarak saatlerce müzakere edildi. Bu dersler, İmam Gazâlî rahmetullahi aleyhin hayata ve hayatın odak noktası olan ilme bakışının anlaşılmasında kılavuz niteliğindeydi.

Gazâlî’nin Ahlak Felsefesi”nin, “Türkiye’de Yayınlanmış Eserleri”nin de ders olarak yapıldığı kampımızda “Gazâlî’nin Al-i Himmeti”, “Gazâlî Hakkında Yapılan Genel Çalışmalar”, “İslam Önderlerinin Genel Karakteri”, “İlim Yolculukları” ve “İlim Yolunda Niyet” başlıklarıyla “Gazâlî’yi Anlama” niyeti perçinlendi.

Nureddin Hocamızın “Bu Çağa Rapor” kitabı bir hafta müddetinde okundu. Kamp neticesinde de katılımcılarımızla birlikte tahlil edilerek yorumlar yapıldı, dersler çıkarıldı.

Şehirden uzak ve yeşilin bin bir tonu ile baş başa olmanın verdiği lezzetle kampta tefekkür edilmesi kaçınılmaz bir ortam hâkimdi. Özellikle her gün ikişer defa yapılan yürüyüşler güne başlarken ve günü bitirirken zinde bir kamp için iyi bir formül olarak görüldü.

Kampımızın nihayetinde Nureddin Yıldız Hocamız’ın da iştirakleriyle bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Hocamızın “Dilerim ki bu kamp, Gazâlî öncesi ve Gazâlî sonrası olarak dönüşümünüze sebep olsun. Muhakkak olacaktır çünkü Gazâlî rahmetullahi aleyhe düşman olanlar bile onu dinledikten sonra etkisinde kaldılar.” sözleri katılımcı kardeşlerimiz için dua niteliğindeydi.

 

 

 “Bu Ümmetin Genci” Kampı

Anadolu’dan gelen 60 kardeşimizle Trabzon/Hamzalı Kız Kur’an Kursumuz’da 7 günlük “Bu Ümmetin Genci” kampı yapıldı. Türkiye’nin farklı illerinden katılan kardeşlerimiz ortak davaları olan “ümmet”i ve “gençlik”i konuştu, dertleşti.

Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan program yatsı ezanıyla son buldu. “Bugüne Çare Sensin” sloganıyla yola çıkan kardeşlerimiz, “Bu Ümmetin Genci” kitabını başucu kitapları hâline getirerek sırat-ı müstakim üzere olma gayesiyle “ümmet”i ve “gençlik”i konuştukları pek çok seminere katıldılar.

Zaruri ihtiyaçları dışında neredeyse bütün kişisel zevklerini -başta teknolojik aletler olmak üzere- bir yana koyan kardeşlerimiz öbür yana “bırak beni gücümü ve gençliğimi kullanayım” diyen Abdullah bin Amr radıyallahu anhı koyarak ona kulak verme gayretinde oldular.

Gün Kur’an’ımız’ı “okudukça yükselme” hedefiyle başlayıp bir söz ya da videoyu vesile kılarak nefis muhasebesi fırsatı sunan “Tefekkür Saati” ile son buldu. Çare Ümmet’in çare adamları olmak için muhasebeler yapıldı, dualar edildi, çareler üretilmeye çalışıldı.

Bu Ümmetin Gençleri, “Kulluk Rehberi” dersiyle takvanın pratiği olan kulluk standartlarını, “Kur’an’ımız ve Biz” başlığıyla Kitabımızı sevmeyi, öğrenmeyi ve uygulama pratiklerini, Tarihimizden İzler” oturumlarıyla Bedir, Uhud ve Hendek Gazveleri’nden Ümmet’e kalanları, “Hanım Sahabeler” oturumlarıyla asıl örneklerimizi öğrendiler. Öncü Nesli, Öncü Gençlerin Vasıflarını, İlim Serüvenimizi, Bu Ümmetin Karakterini, Dilin Afetlerini, Gencin İstikametini ve Müslüman Gençliğe Tavsiyeleri ilmek ilmek önce not defterlerine ardından da gönüllerine işleme gayretinde oldular. Ayrıca kampta okunan kitabın yanında iki farklı eserin de tahlili yapıldı.

“Bu Ümmetin Genci” kitabı satır satır okundu, dersler çıkarıldı ve okunan bölümlerin günlük değerlendirmeleri yapıldı. İş üretme becerisini arttırabilmek, “okuma” fiilini hakkıyla yerine getirebilmek adına kitap üzerinden üç farklı kategoride yarışma düzenlendi; tatlı bir rekabet ortamı oluştu.

Katılımcı kardeşlerimiz, kampın sonunda kitaplarının ardına “Bu Ümmetin Genci Manifestosu”nu ekleyerek hissiyatlarını canlı tutmak için niyazda bulundular.

Bu Ümmetin Genci” kampı Kur’an ve Sünnet’le yol almanın hazzını, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin ümmetinden olmanın farkını, Ümmet-i Muhammed kardeş olursa kurulacak olan bağı, ilmi azık edinmenin gücünü gözler önüne serdi. Bu vesileyle Ümmetimizin dertleri ve çareleri de an be an hissedilmiş ve dert edinilmiş oldu.